25 Ağustos 2023 Cuma

Rize Artvin Havalimanı Transfer - Rize Tours Güvencesiyle

Değerli misafirlerimiz, Karadeniz yolculuğunuzu daha keyifli hale getirmek için firmamız son model araçları ve süper konforlu ortamıyla Rize Atvin Havalimanı Sarp sınır kapısında sizleri bekliyor. Sizlere Karadeniz'in dört mevsimini yaşama fırsatı sunuyor. Rize'nin doğal manzaraları, dereleri, vadileri ve büyüleyici lezzetleri sizi bekliyor. Dilerseniz Sarp sınır kapısından ve Batum'dan girebilirsiniz. Tatilinizi planladıktan sonra profesyonel kadromuz sizlere sağlıklı ve konforlu bir ulaşım hizmeti sunmak için hazır. %100 misafir memnuniyetini şirket felsefesi olarak benimseyen 

Rize Havalimanı Transfer ekibi sizinle her zaman (7/24) iletişim kurmaya hazırdır.Rize Atvin Havalimanı gidiş-dönüş uçuşlarınızda en güvenli ve en hızlı ulaşım ve transfer seçeneklerini sunuyoruz. Rize Merkezden Rize Atvin Havalimanına ve Rize Havalimanından Rize Merkeze tek yön ve çift yön transfer hizmeti sunmaktayız. En hızlı, en konforlu ve en kaliteli ulaşım için yepyeni klimalı aracımızla Rize Havalimanı Sarp sınır geçiş transferini deneyimlemenizi öneririz. 

Transfer araçlarımız; kişi sayısına ve gidilen arazi ve yol durumuna göre değişiklik gösterebilir. Transfer fiyatlarımız tek yön ve grup fiyatlarımızdır. Dilerseniz Hopasalp sınır kapısından Rize Havalimanı'na çift yönlü transfer satın alabilirsiniz. Firmamız Rize - Artvin - Batum, Gürcistan'daki iş seyahati ve tatil planlarınızın güvencesidir. 

Rize Atvin Havalimanı Gürcistan'a komşu olması ve merkezi bir konuma sahip olması nedeniyle yurt dışı maceralarınıza en yakın giriş kapısıdır.Saat değişikliklerinde transit departmanının ilgili personeli uçuş saatinize göre transit süresini sizin için ayarlayacaktır. Tatilinizi planlarken Trabzon Havalimanına ya da Rize-Artvin Havalimanına uçak bileti planlayın. 

Tatil planlarınıza bağlı olarak sizi dilediğiniz havalimanından alıp gideceğiniz yere en konforlu şekilde ulaştırıyoruz. Dilerseniz Ayder Yaylası'na, Uzungöl'e ya da dilediğiniz yere giderek güzel bir tatil geçirebilirsiniz. Tek yapmanız gereken 0850 888 88 88 numaramızı aramak. Rize Artvin Havalimanı, Türkiye'nin deniz üzerine kurulu ikinci havalimanı olup, özellikle turizm hareketliliğinin yoğun olduğu bölgelerde yılda 3 milyon yolcuya hizmet veren en yoğun havalimanlarından biridir. 

Rize Tours güvencesiyle sizleri bekliyor.Havalimanına geldiğinizde taksi ve minibüs yerine size özel transferinizi en konforlu şekilde sağlayacağız. VIP aracımızla veya grubunuzun büyüklüğüne uygun tur aracımızla sizi istediğiniz lokasyona ulaştırabiliriz. Profesyonel kadromuzla birlikte uluslararası seyahatlerinizde rahatlamanızı ve keyif almanızı sağlıyoruz.

Rize şehir merkezinden Rize Atvin Havalimanı'na gitmek ve Rize Havalimanı'ndan Rize şehir merkezine transfer yapmak için tek yol bulunmaktadır. Sarp Sınır Geçişi Transfer veya Sarp Sınır Geçişi Leeds Havaalanı Transferimiz, tatil ve iş gezisi amacıyla bölgeyi ziyaret eden değerli misafirlerimiz için Rize Tours uygun çözümler sunmaktadır. Sınır geçişleri ve havaalanları stresli ve istikrarsız yerlerdir. Rize Tur'un transfer hizmeti, minibüs aramaları ve taksi pazarlıklarıyla gereksiz zaman kaybetme stresini ortadan kaldırıyor.

20 Ocak 2020 Pazartesi

Ayder Kar Festivali Rezervasyon

Bir Kere Düzenlenen Ayder Kar Festivali Turunu Kaçırmayın. Kar Yağışı Altında Ünlü Sanatçılarla Beraber Dolasıya Eğlenin ; Şarkılar Söylenin Kardan Adam Yapın , Kayak Yapın Sizleri Bekleri Bekliyoruz. Turun aksamaması için 08:10'da ofisimizin önünde olmanız rica olunur.Turlarımıza misafirlerimiz Çayeli , Pazar , Ardeşen ilçelerinden de katılım sağlayabilir. Misafirlerimiz aldıktan sonra araç ikramımız yaptıktan sonra müzik eşliğinden fırtına vadisine doğru yol alıyoruz. Fırtına vadisinin üstünde olan tarihi kemer köprülerde fotoğraf molası veriyoruz .Burada heyecan dolu Zipline yapma şansıda size tanıyoruz. Çamlıhemşin ilçesinde mola verdikten sonra Ayder yaylasına doğru yol alıyoruz.Ayder yaylasına vardıktan sonra Gelintülü şelalesinde sizler için ufak bir mola verdikten sonra festival alanına gidiyoruz.Yaklaşık olarak olarak festival alanında 5-6 saatlik zaman geçirdikten sonra 17:30 gibi festival alanından ayrılıyoruz.

Rezervasyon WEB Adresi: https://www.rizetours.com/

2025 Ayder Kar Festivaline Katılacak Sanatçılar

26 Ocak 2025

- Dj Savaş

27 Ocak 2025

- Seren Uzun

- Kopa

- Dj Savaş

- Vira Cemal

- İbrahim Sarı

26 Ocak 2022

- Erdem Akın

- Ünal Sofuoğlu

- Volkan Arslan

- Zeki Uçkan

- Dj Savaş

Turumuza Dahil Olanlar

- Ulaşım
- Ayder Milli Park Giriş Ücreti
- Araç İçi İkramlar
- Rehberlik Hizmeti

Turumuza Dahil Olmayanlar

- Yemekler

11 Kasım 2017 Cumartesi

İsimsizler Son Bölüm izle - İsimsizler Yeni Bölüm izle

İsimsizler son bölüm izle, İsimsizler yeni bölüm izle, İsimsizler 22.bölüm donmadan izle, İsimsizler 22.bölüm full hd izle, İsimsizler 22.bölüm full hd seyret, İsimsizler 22.bölüm full tek part, İsimsizler 22.bölüm hd izle, İsimsizler 22.bölüm izle tek parça İsimsizler 22.bölüm izle 11 Kasım 2017, İsimsizler 22.bölüm kesintisiz izle, İsimsizler 22.bölüm Son bölüm izle, İsimsizler 22.bölüm tek parça izle, İsimsizler 22.bölüm tek part izle, İsimsizler 22.bölüm yeni bölüm izle...

30 Eylül 2017 Cumartesi

Rize GünüBirlik Gezi Rehberi - Rize'de Mutlak Gezilecek Yerler

Sevgili doğa severler mıza katılacak sevgili misafirlerimiz öncelikle çayın ve yağmur başkenti Rize’ye hoş geldiniz.

Rize, Karadeniz’in Doğu’sunda kalır 11 adet ilçeden oluşur.Rize’ye çayın başkenti dememizin sebebi Türkiye’nin kuru çay ihtiyacını karşılamasıdır.

Yağmur başkenti dememizin sebebi Türkiye’nin yıllık yağış oranı en fazla olan şehridir

RİZE

Rizeliler yağmur hakkında söyle derler . ” Rize’de Haftaya 2 gün yağmur yağar birincisi 4 gün sürer diğeri 3 gün ” şeklinde espiri yaparlar.

RİZE ŞEHİR TURUNDA GEZİLECEK YERLER

Aynı zamanda günü birlik Ayder , Uzungöl , Borçka Karagöl , Potuk Yaylası gibi diğer turlarımıza da katılabilirsiniz.

PİLEKİ MAĞARASI 

Mağara insan eliyle yapılmış olmasını bilmek insanın içinde derin bir düşünce uyandırıyor ; bölge halkı tarafından pileki taşı çıkartılmak için M.Ö. 2300’li yıllardan başlayan süreç 1970’li yıllara kadar sürmüştür.

1970’yıllarda sonra çıkartılmamaktadır. Mağaranın içinde bir çok tünel, tünellerin sonunda da boşluklar, boşlukları takip eden tüneller, kuyular ve göller bulunmaktadır.

RİZE KALESİ

Kale, şehir merkezinin güneybatısında 480 m²lik bir alan üzerine kuruludur. İç ve aşağı kalelerden oluşur. İç kalenin I. Justinianus(527-565) döneminde, aşağı kalenin ise 13. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir.

Kale çevresi, yapılan çevre düzenlemesiyle çay bahçesi olarak işletilmektedir.Kenti seyir için kent merkezindeki ideal noktalardan biridir.Yaz aylarında akşam saatlerinden Rize kalesinde çay keyfi yapabilirsiniz.

RİZE ZİRAAT BOTANİK ÇAY BAHÇESİ

Kent merkezinde doğayla buluşmak isteyenlerin uğrak noktası durumundaki park, Karadeniz’e Rize Kalesi’ne ve kente hakim panoromik manzara noktalarından.

Cafe şeklinde hizmet veren çay bahçesi, mekanı sadece keyifli bir manzara seyri arayanların değil, hafif yiyecekler atıştırmak isteyenler içinde uygun bir seçenek haline getiriyor.

Bölgede yetişen bitkilerin yanı sıra nemli iklime uyum sağlamış ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden getirilmiş ağaç ve çiçekler parkı cazibeli duruma getirmektedir.Arkadaşlarınıza hediyelik çay da alabileceğiniz görülmesi gereken bir yer.

RİZE DAĞ BAŞI MEVKİSİ

Rize Dağ başı mevkisinden yöresel yemekler yiyebileceğiniz, muhalama, hamsili pilav, saç kavurma, hamsikoli tatlı olarak pepeçura, enişte lokumu vb gibi değişik tatlar yiyebilirsiniz.Aynı zamanda Rize’nin eşsiz manzarasından bol bol fotoğraf çektirebilirisiniz .

1.Gito Yaylası Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı olan Gito Yaylası, son dönemlerde şehrin en popüler noktası haline gelmiştir. Gito yaylasının bu denli popüler olmasının sebebi, muhteşem doğası ve nefes kesen manzarasıdır. Öyle ki yayla, insanın ayağını yerden kesen, bulutlarla kaplı bir manzaraya sahiptir. Tabir-i caizse ayağınızın altına buluttan bir örtü seren Gito Yaylası’nın, tertemiz havası ve her köşesi ayrı güzellikte doğal manzaralar sunan zenginliği ile cennetin yeryüzündeki yansıması olduğunu söyleyebiliriz. Doğayı seven veya sevmeyen herkesin, hayatında bir kez de olsa görmesi gerektiği bir yer olan Gito Yaylası, yaylanın ortasına kurulmuş olan tahtadan salıncağı ile de oldukça ünlü. Salıncakta, giden herkes manzaraya karşı sallanıp, doğanın ve mis gibi havanın tadını çıkarırken, fotoğraf çektirmeyi de kesinlikle ihmal etmiyor. Çamlıhemşin’e 35 km, Zil Kale’ye ise 17-18 km uzaklıkta yer alan Gito Yaylası’na Fırtına Vadisi üzerinden manzaralı bir orman yolundan ulaşabilirsiniz. Yaylaya minibüs ya da halk otobüsü gibi vasıtalarla çıkılamadığı için turlar yardımıyla veya özel araçla ulaşabilirsiniz. 
2. Çağrankaya Yaylası 
Buluttan bir denizle karşılaşacağınız bir diğer yayla, Rize’nin İkizdere ilçesinde bulunan Çağrankaya Yaylası’dır. Çevresinde bulunan dik yamaçlı tepe ve uçurumlardan dolayı seslerin yankılandığı yayla, bu özelliği dolayısıyla Çağırankaya olarak adlandırılmış, sonrasında ise değişime uğrayıp, Çağrankaya Yaylası olarak kalmıştır. Rize’nin 1500 konut ile en fazla haneye sahip yaylası olan Çağrankaya’nın rakımı 2300 metredir. Yerleşimin fazla olduğu yayla, ”Aşağı Çağrankaya yaylası, Kurdün Suyu ve Büyük Yayla’‘ olmak üzere üç ayrı bölümden oluşmaktadır. İkizdere merkezden 22 km uzaklıkta yer alan Çağrankaya’ya ulaşım, özel araç veya turlar vasıtasıyla sağlanmaktadır. Çağrankaya’da 20 yıldır her yaz, elektriğin yaylaya gelişini kutlamak için ”Çağrankaya Yayla Şenlikleri” düzenlenmektedir. Yerli sanatçıların sahne aldığı bu şenliklerde, horon düzü denen yerde, horonlar tepilirken, piknikler, mangallar yapılmakta ve doğanın tadı doyasıya çıkarılmaktadır. Son dönemlerde yaylada dikkat çeken organizasyonlardan biri de Rize dağcılık kulüpleri tarafından gerçekleştirilen, Çağrankaya Yaylası Kar Yürüyüşü Festivali’dir. Bilindiği gibi Rize festivalleri ve şenlikleri her yıl, coşkun bir insan kalabalığı ile kutlanmaktadır. Rize’nin en meşhur yaylalarından biri olan Çağrankaya, günümüzde, her yıl, onlarca turistin akın ettiği popüler bir yer haline gelmiştir. Gökyüzüne tırmanıyormuş hissi veren yaylada, nefes kesen sisli bir uçurum ve yeşilin her tonunu barındıran doğal bir manzara karşısında kendinizi bulutların üzerinde hissedeceksiniz. Yazın Çağrankaya’ya gidecek olanlar için en önemli önerimiz ”likapa” yani yaban mersinlerinden tatmanız olacaktır. Likapaları, yayla yolu üzerinde, yol kenarlarında bulabilirsiniz! 
3. Pokut Yaylası 
Rize’nin en meşhur ilçelerinden biri olan Çamlıhemşin’de yer alan Pokut Yaylası, el değmemiş doğası ve nefes kesen manzarası ile turizm açısından oldukça meşhur bir Karadeniz yaylasıdır. İsim olarak, Ermenicede ”rüzgarlı vadi” anlamına gelen Pokut Yaylası’na yapılan ilk yerleşimin 200 yıl kadar önce gerçekleştiği tahmin ediliyor. Rize’nin en güzel yaylalarından biri olan Pokut Yaylası, zor ulaşılabilir bir lokasyonda bulunmasına rağmen, her yaz yerli veya yabancı turistlerle dolup taşıyor. Pokut Yaylası içerisinde yaklaşık 75 hane bulunmakla birlikte, bu yöresel evler yaz aylarında yaylacıların göç etmesiyle şenleniyor. Misafirperver yaylacılar, enfes Rize lezzetleriyle donatılan sofralarla birlikte turistleri evlerinde seve seve ağırlıyor. Bunun yanı sıra Pokut Yaylası’nda konaklayabileceğiniz, küçük pansiyon tarzı ahşap yayla evleri de bulunuyor. Pokut Yaylası, muazzam Kaçkar manzarasının yanı sıra Sal, Amlakit, Hazindağ yaylalarını gören, 2020 rakımlık bir yükseklikte bulunuyor. Çamlıhemşin’den ortalama 20 km uzaklıkta bulunan Pokut Yaylası’na, bir tarafı uçurum olan engebeli ve bozuk yollarla ulaşılabildiği için, yolculuk hemen hemen 1,5–2 saat sürüyor. Yaz aylarında Çamlıhemşin merkezinden, Pokut Yaylası’na toplu taşıma araçları ile seferler düzenleniyor. Bunun dışında yaylaya ulaşım özel arazi araçlarıyla veya yürüyerek ulaşabilirsiniz. Pokut Yaylası’na gitmek için en uygun dönem Haziran ve Eylül arasıdır, fakat siz yine de yanınıza mont, hırka veya ceket almayı unutmayın! 
4. Ovit Yaylası 
Rize’nin en bilindik yaylalarından biri olan Ovit Yaylası, İkizdere ilçesine bağlı 2640 rakım yüksekliğe sahip olan bir yayladır. İkizdere’den 36 kilometre uzaklıkta, Rize – İspir yolu üzerinde yer alan Ovit Yaylası, yaz–kış hiç soğumayan akarsu, dere ve doğal su kaynaklarıyla meşhurdur. Nem oranın çok az olduğu yaylada günün belli saatlerinde özellikle akşama doğru muhteşem bir sis çöküyor. Bu sis nedeniyle Ovit Yaylası yolu, dünyanın en tehlikeli yollarının arasında gösteriliyor. Buna rağmen ziyaretçisi hiç eksik olmayan yaylada en az 100 hane bulunuyor. Yöresel yayla evlerinden oluşan bu hanelerde, her yaz, hayvanlarını otlatmak için gelen yaylacılar yaşıyor. Ovit Yaylası’nda genellikle ağustos ayında, Rize’nin önde gelen ailelerinden biri olan Ekşioğulları tarafından tertip edilen ”Ovit Yayla Şenlikleri” düzenleniyor. Her yaz izdiham yaratan bu yayla şenliklerine yaklaşık, 300–500 bin kişi katılıyor. Ovit Yaylası’na gitmişken yapmanız gereken şeylerin başında civar köyleri ziyaret ederek, burada kuymak, yayla mincisi (çökelek), karalahana sarması gibi Rize’in yöresel lezzetlerinden tatmak geliyor. Bunun dışında, Ovit Yaylası gezisinden evvel yanınıza hırka veya mont gibi üşümenizi engelleyecek giysiler almayı kesinlikle ihmal etmeyin! 
5. Anzer Yaylası 
Rengarenk çiçekleri ve her derde deva olan şifalı balı ile meşhur Anzer Yaylası, İkizdere ilçesine bağlı bir yerleşimdir. Diğer adı Ballıköy olan Anzer Yaylası, bir taraftan Çoruh Nehri ve Bayburt’a, diğer taraftan Trabzon Uzungöl’e bağlanan bir geçit konumundadır. Meles, Petran, Kabahor, Garzavan yaylalarının çevrelediği Anzer Yaylası, rakım olarak 2105 metre yükseklikte yer almaktadır. Avrupa’nın toplamından daha fazla endemik türde çiçeğin yetiştiği Anzer Yaylası, buz gibi suları, tertemiz havası ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Anzer Yaylası’nı gezmek için en uygun dönem mayıs ve haziran arasıdır. Bunun dışında Anzer Yaylası’nda konaklama ve yeme–içme imkânı da bulunuyor. Anzer’e gitmişken, meşhur Anzer balından, köy mincisinden, doğal taptaze inek sütünden, mis gibi Rize çayından, kuymak, muhlama, köy kaymağı ve tereyağından tatmadan dönmemenizi öneriyoruz. Ayrıca ”Kırmızı Su” adıyla anılan şifalı sudan içmeyi sakın ihmal etmeyin! 
6. Ayder Yaylası 
Rize denildiğinde akla ilk gelen yer olan Ayder Yaylası, önemli bir turizm merkezidir. Ladin ve kayın ağaçlarından oluşan ormanları, yemyeşil bitki örtüsü ve otantik Hemşin evleriyle cennetten bir köşeyi andıran Ayder, şifalı kaplıcası ve enfes balı ile dillere destan olmuş bir yayladır. Fakat gerektiği gibi korunmamış ve ihmal edilmiş olan Ayder, bugün otellerle dolu bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Lakin yine de doğal güzelliğini koruma yolundaki savaşını sürdürmeye devam etmektedir. Ayder Yaylası’na ilk yerleşimin 13. Yüzyıla dayandığı tahmin edilirken; yayladaki kaplıcanın köklerinin ise 1700’lü yıllara dayandığı bilinmektedir. Ayder Yaylası’nda günümüzde de kalıcı veya göçebe (yaylacılık) olarak ikamet eden birçok kişi bulunmaktadır. Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinden 19 kilometre uzaklıkta yer alan Ayder Yaylası, deniz seviyesinden 1350 metrelik bir yüksekliğe sahiptir. 1944 tarihinde milli park ilan edilen Ayder, 1987 yılında turizm bölgesi kategorisine girmiştir. Doğa ve sağlık turizmi açısından oldukça popüler olan Ayder Yaylası, Kaçkar Dağları manzarası ve tertemiz havasıyla Rize seyahatinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri! Ayder Yaylası’na özel araçlarla, taksi veya halk otobüsleriyle, Gürgendibi, Bulut ve Aşıklar şelalelerinin manzarası eşliğinde kolayca ulaşabilirsiniz. Bahar ve yaz aylarında turizm açısından en yoğun dönemlerini yaşayan Ayder Yaylası’nda, yine bu mevsimler içerisinde birçok festival, konser ve şenlik düzenlenmektedir. 
7. Elevit Yaylası 
Rize’nin yeni gözdesi olarak anılan Elevit Yaylası, özellikle kamp sevdalıları ve doğaseverler için biçilmiş kaftan! Çamlıhemşin ilçesine bağlı olan Elevit Yaylası, ilçe merkezinden yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Elevit Yaylası’na Zil Kale istikameti üzerinden, eski adı Çinçiva olan Şenyuva Köyü’nü ve tarihi bir taş köprü olan Şenyuva Köprüsü güzergahında ilerleyerek ulaşabilirsiniz. Endemik tür açısından oldukça çeşitli bir floraya sahip olan Elevit, içerisinde bulunan yöresel ahşap evleriyle, tabir-i caizse Rize’nin en fotojenik yaylalarından biri! Yaylaya ulaşım için özel araç kiralayabilir veya yayla turlarına katılabilirsiniz. 
8. Sal Yaylası 
Yine Çamlıhemşin! Yine muhteşem bir yayla! Çamlıhemşin’e bağlı olan Sal Yaylası, ilçe merkezinden 1,5–2 saatlik bir uzaklıkta yer alıyor. Potuk Yaylası ile komşu olan Sal Yaylası, 2070 metrelik yüksek bir alanda konumlanmıştır. Sal Yaylası tıpkı, Potuk gibi ulaşımı zor bir yayladır. Potuk Yaylası’na gezmeye gitmiş olan biri, oradan Sal Yaylası’na yürüyerek, ortalama 15 dakikada kolayca ulaşabilir. Ulaşımı daha kolay ve zahmetsiz bir hale getirmek için bahar ve yaz aylarını tercih etmelisiniz. Aksi takdirde, kış aylarında hem hava koşulları hem de yol durumu dolayısıyla Sal Yaylası’nın tadını çıkarıp, mis gibi doğada vakit geçirmek pek mümkün olmayacaktır. 
9. Hazindak (Hazindağ) Yaylası 
Rize’de, Çamlıhemşin zirvelerinde yer alan yemyeşil yaylalardan bir diğeri de Hazindak Yaylası’dır. Muhteşem dağ manzarasına sahip olan Hazindak Yaylası, 1967 metre yükseklikte yer alıyor. Diğer yaylalardan farklı olarak, Hazindak’ta, alışılmış yayla evlerinin biraz dışında, daha süslü ve ince bir işçilikle yapılmış Ermeni usulü ahşap evler bulunuyor. Ortalama 20–30 haneden oluşan yayla, ahşap evler sayesinde otantik görüntüsüne daha da mistik bir hava katıyor. Alt tarafı ormanlık alandan oluşan açık bir sırta kurulmuş olan Hazindak Yaylası; Potuk, Ayder ve Amlakit yaylalarına yakın bir mesafede bulunuyor. 
10. Avusor Yaylası 
Rize’nin henüz yeni keşfedilen yaylalarından biri olan Avusor Yaylası, gerçek Lazların kullandığı bir yayladır. Yaklaşık yedi Laz köyü tarafından kullanılan yayla, deniz seviyesinden 2350 metre yüksekte yer alıyor. Ortalama 40–50 haneden oluşan Avusor Yaylası, çiğ tehlikesi nedeniyle, tümü alçak planda inşa edilmiş ahşap ve taş evlerden oluşuyor. Yüksek dağlarla çevrili olan Avusor Yaylası’ndaki yaylacılar, nehir kenarına kurdukları trafo ile kendi elektriklerini üretiyorlar. Telefon ise burada hiç çekmiyor diyebiliriz. Ayder Yaylası’na 12 km uzaklıkta bulunan Avusor Yaylası’nda konaklamak için yalnızca 1–2 pansiyon bulunuyor. Bundan dolayı, insanlar genellikle Ayder Yaylası’nda konaklayıp, civar yayları günübirlik olarak gezmeyi tercih ediyor. Bunun dışında çadırlarını kapıp, kamp kuran doğaseverleri de burada sıklıkla görebiliyorsunuz. Avusor Yaylası’na gitmişken, Büyük Göl ve Avusor Gölü adıyla da bilinen Dobecelezane Gölü’nü mutlaka görmelisiniz. 
11. Samistal Yaylası 
Kavrun, Hazindağ, Palovit ve Amlakit yaylaları ile komşu olan ve Rize’nin 2450 metreyle en yüksek yaylalarının başında gelen Samistal Yaylası, Karadeniz’in tipik yaylalarından biridir. Samistal Yaylası, içerisinde bulunan, büyük taş kütleleriyle oluşturulmuş sal şeklindeki evleriyle, yöresel Doğu Karadeniz mimarisini en iyi şekilde yansıtıyor. Ortalama 200 taş eve ev sahipliği yapan Samistal Yaylası, Çamlıhemşin ilçesine bağlı Yaylaköy’de, ilçe merkezinden 21 kilometre uzaklıkta yer alıyor. İçerisinde kahvehane ve bakkal işletilen yaylada, konaklamak için pansiyon vb. bulunmuyor. Bundan dolayı, Ayder Yaylası’nda konaklayıp, buradan hem çevre yaylaları hem de Samistal Yaylası’nı günübirlik gezilerle görebilir, el değmemiş doğanın tadını çıkarabilirsiniz. 
12. Çiçekli Yaylası 
Rize, Çamlıhemşin’in en güzel yaylalarından biri de Çiçekli Yaylası’dır. İlçe merkezinden yaklaşık 50–60 kilometre uzaklıkta yer alan Çiçekli Yaylası, el değmemiş, hırçın doğasıyla, özellikle doğaseverlerin ve kampçıların uğrak noktalarından biri oluyor. Çiçekli Yaylası’na Çat yolu güzergâhı üzerinden Fırtına Vadisi’ni ve Kale Köyü’nü geçtikten sonra, köyün sağ tarafından devam eden araç yolunu takip ederek ulaşabilirsiniz. 
13. Badara Yaylası 
Badara Yaylası, Rize’de, Çamlıhemşin ilçesi ile Pazar’ın Hemşin beldesinin sınır noktasında bulunan bir yayladır. Küçük ama muazzam bir doğaya sahip olan Badara Yaylası, yaklaşık 10–15 haneye ev sahipliği yapıyor. Denizden 1850 metre yüksekte yer alan Badara Yaylası, bir süre öncesine kadar unutulmaya yüz tutmuş bir yer iken, yol, elektrik ve suyun gelmesiyle tekrar canlandırılmış, eskisinden daha popüler bir yayla haline gelmiştir. Şirin mi şirin bir yayla olan Badara, Rize’de kesinlikle görülmeye değer yaylalardan biridir. Zira ortasında bulunan küçük göl, yemyeşil çam ve sis bulutları manzarası ile Badara Yaylası, gittiğiniz için asla pişman olmayacağınız şahane yerlerden biri! Gito Yaylası’na oldukça yakın bir konumda bulunan Badara Yaylası’na Çamlıhemşin–Zil Kale güzergahından ulaşabilirsiniz. Ayrıca Badara Yaylası’nda yer alan Likapa Dağ Evi’nde karalahana sarması ve kuymak gibi yöresel lezzetlerden ve likapa (yaban mersini), komar (ormangülü) gibi meyvelerden tadabilirsiniz. 14. Huser Yaylası Rize’de kendinizi bulutların üzerinde hissedeceğiniz bir diğer yayla, yine Çamlıhemşin ilçesine bağlı Huser Yaylası’dır. Kaçkar Dağları’nı en güzel noktadan gören Huser Yaylası, güneyde Altıparmak Dağları’ndan başlayıp, Kemerli, Kavrun ve Verçenik Dağları’na kadar uzanan uçsuz bucaksız bir manzaraya sahiptir. Avusor, Kavrun Vadilerini, Doğu Karadeniz sahil şeridini, Hazindak ve Pokut Sal sırtlarını, yani 4000 metreye kadar olabilecek her yeri görebileceğiniz Huser Yaylası, konum olarak Ayder Yaylası’nın sol tarafını tutan dağlarda yer almaktadır. Huser Yaylası’na, Ayder’den 3 kilometrelik bir patikayı takip ederek ortalama 2–3 saatlik bir dağ yürüyüşüyle veya Avusor Yaylası’ndan özel araç vasıtasıyla 20–30 dakikada ulaşabilirsiniz. 
15. Kavrun Yaylası 
Rize’nin en büyük yaylası olan Kavrun Yaylası, Çamlıhemşin ilçesinin 19 kilometre güneydoğusunda yer alıyor. Kaçkar Dağları’nın eteklerinde 2240 metre yükseklikte bulunan Kavrun Yaylası, Aşağı Kavrun Yaylası ve Yukarı Kavrun Yaylası olmak üzere iki ayrı bölgeden oluşuyor. Yayla turizminin en yoğun yaşandığı yaylalardan biri olan Kavrun, 240 haneyi içerisinde barındırıyor. Kaçkarlar’a tırmanacak dağcıların ilk durağı olan Kavrun Yaylası’nda özel trekking rotaları bulunurken, profesyonel dağcılar tarafından zirve tırmanışları yapılıyor. Jeologlara göre 5 bin yıl önce buzullarla kaplı bir vadi olan Kavrun Yaylası, Rize’nin turizm açısından olukça popüler olan ”Buzul Gölleri’ne’’ giden güzergâh üzerinde bulunuyor. Buzul Gölleri’ne yayla üzerinden patikalar vasıtasıyla yaklaşık 2–2,5 saatlik bir yürüyüş sonrası ulaşılabiliyor. 
16. Handüzü Yaylası 
Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı olan Handüzü Yaylası, her yaz ev sahipliği yaptığı şenlikleri ve festivalleriyle ünlü bir yayladır. Denizden yüksekliği 1800 metre olan Handüzü Yaylası, kolay ulaşılabilir bir yayla olduğu için yılın 8 ayı turistler ve yerli halk tarafından ziyaret edilen bir yerdir. Güneysu’dan 16 km uzaklıkta bulunan Handüzü Yaylası, yemyeşil doğası, ahşaptan inşa edilen kır evleri, 400 kişilik kır lokantası, kamp ve piknik alanlarından oluşan bir tabiat parkı oluşumu içerisindedir. Doğaseverlerin sık sık trekking benzeri etkinlikler düzenlediği yayla, zengin faunası ve florasıyla, ziyaretçilerine doğal deneyimler kazandırmaktadır. Handüzü Yaylası, uçsuz bucaksız Karadeniz manzarasının yanı sıra Kıble Dağı Doğa Parkı, Çağrankaya, Kandemirler ve Kanboz yaylalarını gören bir konumdadır. 
17. Vaşa Yaylası Rize, İkizdere ilçesine bağlı olan Vaşa Yaylası, otantik görünümünü ve özellikleri korumayı başarmış ve dolayısıyla el değmemiş bir yayladır. Civar köy sakinlerinin yaylacılık ve hayvancılık faaliyetlerini sürdürdüğü Vaşa Yaylası’nın denizden yüksekliği 2643 metredir. Sahip olduğu yüksek konumu sayesinde, muazzam bir manzaraya sahip olan Vaşa Yaylası, doğa ve spor tutkunlarının trekking gibi doğa sporları yapıp, kamp kurabileceği harika bir doğaya sahiptir. 
18. Golazena Yaylası 
Rize’nin Ardeşen ilçesinde bulunan Golazena Yaylası, Altıparmak Dağı’nın eteklerinde yer almaktadır. Rize’nin gerçek Lazları tarafından mesken tutulmuş olan Golazena Yaylası, ilçe merkezinden 48 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Denizden 2230 metre yüksekte konumlanan Golazena Yaylası, Tobamzga Yaylası, Sırt Yaylası ve Çamlıhemşin’de bulunan Eğrisu Yaylası ile komşudur. Golazena Yaylası’nın otantik ve doğal yapısının bozulmaması adına, yayla sakinleri tarafından bir koruma derneği kurumuştur. Yaylada gerçekleştirilecek her etkinliği denetleyen dernek, Golazena’nın gelişimi ve koruması adına, günümüzde halen çalışmalarına devam etmektedir. Öyle ki dernek sayesinde 2005 yılında, yaylaya gelen ziyaretçilerin konaklayabileceği 500 kişilik bir pansiyon yaptırılmıştır. Otantik ve yöresel evleriyle, mistik bir görünüme sahip olan Golazena Yaylası’nda ortalama 100 hane bulunmaktadır. Her yaz rengârenk yayla şenliklerine ve festivallerine ev sahipliği yapan Golazena Yaylası, Rize seyahatinizde mutlaka uğramanız gereken duraklardan biridir. 
19. Kabahor Yaylası (Göl Yaylası) 
Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı olan Kabahor Yaylası, ilçe merkezine 24 kilometre uzaklıkta Gölyayla Köy’de yer alan yaylalardan biridir. Bir diğer adı Göl Yaylası olan bölge, Kabahor Vadisi üzerinde yer almasından dolayı genellikle Kabahor Yaylası olarak anılmaktadır. Kabahor Vadisi 10 kilometrelik bir alanı kapladığı için üzerinde, civar köylerin hayvancılık ve yaylacılık faaliyetlerini yürüttükleri ufak tefek yaylalar yer almaktadır. Yayladaki konutların çoğunu kütük ağaçtan yığma şeklinde inşa edilen ahşap küçük evlerden oluşmaktadır. Fakat yeni yapılan evlerde beton kullanılması yaylanın otantik yapısını maalesef bozmaktadır. Kabahor Yaylası’nın civarındaki diğer yaylalar: Petran (Meşeköy), Mahura ve Pazaryolu yaylalarıdır. 
20. Tobamzga Yaylası 
Rize, Ardeşen’de bulunan Tobamzga Yaylası, ilçe merkezine 46 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Denizden 2640 metre yüksekliğe sahip olan yayla, Ardeşen’deki diğer yaylalar gibi Lazların, yaz aylarında hayvancılık gibi faaliyetlerini sürdürdüğü bir yerleşimdir. Henüz el değmemiş olan bu yaylada, elektrik gibi hizmetler bulunmamakla birlikte, yayla içerisinde yalnızca 20–25 hane bulunmaktadır. Tobamzga Yaylası’nda, lokanta, restoran ve konaklama için herhangi bir pansiyon vb. yer almamaktadır. Genellikle dağ sporlarıyla uğraşan kişiler ve doğaseverler tarafından ziyaret edilen yayla, kamp kurmak için ideal bir alana sahiptir. 
21. Komati Yaylası 
Çamlıhemşin’in en güzel yaylalarından biridir. Ormanlarla kaplı olan Komati Yaylası, içinde bulunan, yöresel Hemşin evleri tarzında, ahşap yüksek evlerle oldukça otantik bir görünüme sahiptir. Tarihi neredeyse hicri takvime göre 1100’lü yıllara kadar dayanan Komati, günümüzde turizm açısından geliştirilip, zenginleştirilmeye çalışılan yaylalardan biridir. Doğu Karadeniz’in geleneksel ve yöresel yayla yaşantısı, Komati Yaylası’nda doğallığı ve atmosferi bozulmadan devam etmektedir. Kamp yapmayı hobi edinen her doğasever için bulunmaz güzelliklere sahip olan yayla, Rize’de gezilecek yerler listesine mutlaka eklenmesi gereken bir yer! Komati Yaylası’na gittiğinizde ise doğal yayla tereyağı ve peynirinin yanı sıra, tamamen organik olan şifalı baldan mutlaka tatmalısınız. 
22. Marbudam Yaylası 
Rize’nin keşfedilmeyi bekleyen nadide güzelliklerinden biridir. Çayeli ilçesinde bulunan yayla, İncesu Yaylası ve Orta Yayla olarak aralarında 3 kilometre olan iki ayrı bölgeden oluşmaktadır. İlçe merkezi ile arasında 45 kilometre olan Marbudam Yaylası’nın rakımı ise 2280 metredir. Yayla içerisinde tarihi bir çeşme ve cami bulunmaktadır. Marbudam Yaylası, yöresel yayla evleriyle hayran kalacağınız bir yer olarak, doğaseverleri bekliyor! 
23. Petran Yaylası 
Rize’nin İkizdere ilçesinde bulunan Petran Yaylası, ilçe merkezine 28 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Anzer Yaylası’na da oldukça yakın olan Petran Yaylası’nın yüksekliği 1352 metredir. Petran Yaylası, İkizdere ve İyidere ilçelerine bağlı olan köylerin bir kısmının, yaylacılık ve hayvancılık faaliyetlerini yürüttüğü bir yayladır. Yaz aylarında kalabalıklaşmaya başlayan yaylada, yöresel yayla evleri bulunmaktadır. Doğası ve tertemiz havasıyla Rize’nin en güzel yaylalarından biri olan Petran, yaz mevsimi kadar, kışın da popüler olmaya başlayan bir yayladır. Öyle ki yayla, son yıllarda Petran Kayak Festivali (Şenliği) ve ”Lazboard” denilen kayak tahtası yarışları ile dikkat çekmektedir. Anzer Yaylası yolu üzerinde bulunan Kamanın Dibi mevkiinden ayrılan yol ile Petran Yaylası’na ulaşım oldukça kolaydır. 
24. Deremezra Yaylası 
Ardeşen ilçesine bağlı olan, tablo gibi görüntüsü ve doğasıyla meşhur bir yayladır. Son dönemde tabiat parkı olarak ilan edilen Tunca Vadisi içerisinde yer alan Deremezra Yaylası’nın, Ardeşen ilçe merkeziyle arasındaki mesafe 39 kilometredir. Otantik dokusu ve Doğu Karadeniz’e dair her şeyi içselleştirmiş yapısı ile Deremezra Yaylası, doğaseverlerin, gezginlerin ve kampçıların sıklıkla ziyaret ettiği bir destinasyondur. Deremezra’ya ulaşım, Ardeşen, Tunca Eski Armutluk güzergâhı üzerinden sağlanmakta; yol boyunca karşılaşılan taş köprüler ise ziyaretçilere mistik manzaralar sunmaktadır. 
25. Verçenik Yaylası 
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı olan Verçenik Yaylası, 3711 metre yüksekliğiyle, Kaçkar Dağları’ndan sonra en yüksek tepe olma özelliğine sahiptir. Türkiye’nin en yüksek 12. tepesi olan Verçenik Yaylası, Erzurum sınırına yakın olması hasebiyle, bölgedeki en uzak yayla konumundadır. Öyle ki yaylanın Çamlıhemşin ilçe merkezine uzaklığı 60 kilometredir. Verçenik, sahip olduğu kamp alanlarıyla, Rize yaylaları arasında, çadır kurmak ve kamp yapmak için en çok tercih edilen yayladır. Yöre halkı tarafından Verçembekite olarak anılan Verçenik Yaylası, nefes kesen doğal bir güzelliğe ve manzaraya sahiptir. Ayrıca yayla civarında 10’un üzerinde göl, ”buzul gölü” yer almaktadır. Dolayısıyla dağ sporuyla ilgilenenler için biçilmiş kaftan olan Verçenik Yaylası, Rize’de kesinlikle görülmesi gereken doğal güzelliklerden biridir. Bunun dışında Verçenik Yaylası’nda 2008 yılından itibaren Verçenik Yayla Şenliği de düzenlenmektedir. Misafirler için içerisinde bir de pansiyon bulunan Verçenik Yaylası’na ulaşım için Çamlıhemşin–Çat Köyü güzergâhı takip edilip, sonrasında tabelalardan da yardım alarak Orta Yayla Köyü istikametinden devam edilmelidir. Orta Yayla Köyü’ne gelindikten sonra, karşınıza çıkacak olan köprüyü geçip, 7 kilometre daha ilerleyerek, Verçenik Yaylası’na ulaşabilirsiniz. 
26. Sırt Yayla 
Ardeşen ilçesinin en kalabalık yaylası olan Sırt Yayla, çoğunluk olarak Lazların ikamet ettiği bir yayladır. Ortalama 300 haneden oluşan yayla, ilçe merkezine 42 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. İki vadi üzerine kurulmuş olan Sırt Yaylası, ağustosun ikinci haftasında gerçekleştiren yayla şenlikleriyle oldukça meşhurdur. Uçsuz bucaksız Karadeniz’i ve Kaçkar Dağları’nı karşısına alan Sırt Yayla, muhteşem bir manzaraya sahiptir. Bu özelliği dolayısıyla yerli ve yabancı turistlerin fotoğraf çekmek için sıklıkla ziyaret ettiği bir bölgedir. Golazena, Nokavare ve Deremezra yaylaları ile komşu olan Sırt Yayla’da, elektrik, konaklama ve yeme–içme imkanları bulunmaktadır. 
27. Yedigöller 
Rize’nin en merak edilen yerlerinden biri olan Yedigöller, İkizdere – İspir yolu üzerinde yer alıyor. 3048 metre yükseklikte, Kaçkar Dağlarının güneybatı tarafında Verçenik Dağı bölgesinde yer alan Yedigöller, Rize şehir merkezinden 125 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Dağ zirvesinde birbirine yakın konumda bulunan yedi krater gölünden oluşan Yedigöller, muhteşem manzarası ve tertemiz havasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. İspir yolu üzerinde, Moryayla sapağından ulaşabileceğiniz Yedigöller, yaz–kış doğa ve macera severlerin ilgi odağında oluyor. Dileyenlerin göl kıyısında çadır kurarak, kamp yapabildiği, gerçek anlamda bir doğa harikası olan Yedigöller, Rize seyahatinizde kesinlikle görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. 
28. Ambarlı Gölü (Balıklı Göl) 
Balıklı Göl olarak da anılan Ambarlı Gölü, Kaçkar Dağları’nın zirvesinde, Avgahan ile Sırpal tepelerinin sarmaladığı 2995 metre yüksekte yer alan bir göldür. Çevresinde dört adet küçük göl daha bulunan Ambarlı Gölü’nün, bağlı olduğu Çamlıhemşin ilçesinden uzaklığı 61 kilometredir. Çamlıhemşin’den Ambarlı Yaylası’na araçla gidildikten sonra, 3,5 kilometre yürüyüş mesafesinden sonra Ambarlı Gölü’ne ulaşılmaktadır. Zira Ambarlı Yaylası, araçla gidilebilecek son nokta konumundadır. Ambarlı Gölü, her yıl doğa sporlarıyla ilgilenen çeşitli spor kulüplerinin trekking yapıp, kamp kurduğu; doğa severlerin mutlaka ziyaret edip, enfes manzaranın tadını çıkardığı bir göldür. Muhteşem bir manzaraya sahip olan Ambarlı Gölü, hayatınızda bir kere bile olsa, mutlaka görmeniz gereken yerlerden biridir. Rize’nin doğasının ve doğal kaynaklarının ne denli zengin olduğu herkesçe bilinen bir şeydir. Hatta namı ülke sınırlarını aşıp, dünyaya yayılan Rize’de Ambarlı Gölü gibi daha birçok göl bulunmaktadır. 
29. Palovit Şelalesi 
Rize’de debisi en yüksek şelalelerden biri olan Palovit Şelalesi, Çamlıhemşin ilçesi, Kaçkar Dağları Milli Parkı içinde yer almaktadır. Yemyeşil, gür ve sığ bir ormanın içinde çağıl çağıl akan şelalenin yüksekliği 15 metredir. Şelale suları, Meşeköy deresiyle birleştikten sonra, Şenyuva Köprüsü yakınlarında Fırtına Deresi’ne karışmaktadır. Oldukça muazzam bir görüntü oluşturan Palovit Şelalesi, gürül gürül akan suyun sesiyle birlikte gören herkesi kendine hayran bırakmakta ve dolayısıyla her yıl birçok turisti kendine çekmektedir. Ayrıca şelale yakınlarında, ziyaretçiler için mesire ve kamp alanları bulunmaktadır. Palovit Şelalesi’ne ulaşabilmek için Çamlıhemşin–Çat Yolu güzergâhı üzerinde Tarihi Şenyuva (Çinçiva) Köprüsü’nü geçip, Zil Kale’den Palovit ayrımına sapmanız gerekmektedir. Arabayla belli bir mesafe kat ettikten sonra yola arabasız, 4 kilometre boyunca yürüyerek devam etmek zorundasınız; zira yol araçlar için pek uygun değil. Rize’nin en gözde turizm noktalarından biri olan Palovit Şelalesi’ne gitmişken, şelale civarında bulunan Palovit, Apivanak, Amlakit ve Samistal yaylalarını da ziyaret edebilirsiniz. 
30. Ağaran Şelalesi 
Rize’nin en harika manzaralarından birini oluşturan Ağaran Şelalesi, Çayeli ilçesinde bulunmaktadır. İlçe merkezinden 12 kilometre uzaklıkta, Sırt Köyü sınırları içinde yer alan Ağaran Şelalesi’nin kaynağını, Şairler Deresi oluşturmaktadır. Adeta saklı bir cennet olan şelale, sarp ve yüksek bir kayadan, kar beyazı köpükler saçarak akmasından dolayı ”Ağaran Şelalesi” olarak adlandırılmıştır. Yeşilin her tonunu içinde barındıran bir ormanın içinde, tablo gibi bir manzarayla karşınıza çıkan Ağaran Şelalesi, son dönemlerde turistlerin en gözde rotalarından biridir. Ağaran Şelalesi’nin hemen yakınında bulunan yürüyüş parkurunu takip ederek, akıntının başladığı noktaya ulaşıp; muazzam bir manzarayla karşılaşabilirsiniz. Ayrıca yöre halkının yaptığı gibi şelalenin oluşturduğu göletlere girebilir, tabir-i caizse jakuzi keyfi yaşayabilirsiniz. Ağaran Şelalesi’nin yarattığı görsel şöleni kaçırmamalı, Rize’de gezilecek yerler listenize mutlaka eklemelisiniz. Çayeli–Şairler Deresi güzergahını takip edip, son 3 kilometreyi çay bahçelerinin arasından geçen toprak yoldan ilerleyerek, Ağaran Şelalesi’ne ulaşabilirsiniz. 
31. Gelin Tülü Şelalesi 
Rize’nin en meşhur şelalelerinden biri olan Gelin Tülü Şelalesi, tıpkı tül ve duvak gibi akan bembeyaz sularından dolayı bu isimle anılagelmiştir. Ayder Yaylası’nda Kaçkar Dağları’nın eteklerinde yer alan Gelin Tülü Şelalesi, muhteşem görüntüsüyle görenleri kendine hayran bırakan bir doğa harikasıdır. 1500 metrelik dik bir akışla, 1320 metre irtifada olan şelalenin yoğun sisten ötürü yalnızca, dereye katılan son bölümü görülebilmektedir. Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden biri olma özelliğini taşıyan Gelin Tülü Şelalesi, Ayder Yaylası içerisinde bulunuyor olmasından ötürü kolay ulaşılabilir bir lokasyona sahiptir. Kaçkar zirvesinden beslenip, Kavron Deresi’ne karışan Gelin Tülü Şelalesi’nin tümünün görülebileceği en güzel nokta Huser Yaylası’dır. Dolayısıyla, Rize seyahatinizde, sizler de Huser Yaylası’na çıkıp, şelale manzarasının tadını çıkarmalı ve bu anı bir fotoğrafla ölümsüzleştirmelisiniz. 
32. Bulut Şelalesi 
Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden bir diğeri Bulut Şelalesi, diğer adıyla Tar Deresi Şelalesi’dir. Rize, Çamlıhemşin’de bulunan Şelale, Ayder Yaylası’na 7-8 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Kaçkar Dağları’ndan beslenerek büyüyen ve Tar Deresi ile birleşen şelalenin tümünü görmek pek mümkün değildir. 2451 metrelik bir yüksekliğe sahip olan Bulut Şelalesi, büyük bir su gürültüsüyle aşağıya düşmektedir. Kestane, ladin, çam, meşe, ıhlamur ve çınar ağaçlarının kapladığı bir vadinin içinde cennetten gelen bir güzellik gibi görünen Bulut Şelalesi’ni sizler de Rize’de gezilecek yerler listenize, kesinlikle eklemelisiniz! 
33. Cimil Şelalesi 
Rize, İkizdere ilçesinde bulunan Cimil Şelalesi, ilçe merkezine 19 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Cimil Köyü güzergahında, yolun sağ tarafında kalan şelale, 1649 metre yüksekliğinde, oldukça ihtişamlı bir şelaledir. Bir tabiat harikası olan Cimil Şelalesi, Rize’nin doğal güzelliklerinden biri olarak, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Son dönemlerde, bölgeye, ziyaretçilerin şelaleyi rahatça izleyebilmesi için küçük bir teras yapılmak istenmektedir. 
34. Çarkıruba Şelalesi 
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan Çarkıruba Şelalesi, ilçe merkezinden 36 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Komati-Eğrisu arasındaki yayla yolunun kenarında bulunan Çarkıruba Şelalesi, gürgen, çam ve ladin ağaçlarının arasından süzülüp, 1656 metre yükseklikten akan nefes kesici bir şelaledir. 
35. Çat Vadisi 
Rize’nin en nadide güzelliklerinden biri olan Çat Vadisi, zengin florası, endemik çiçek türleri, meyve ağaçları, ormangülleri (komar), ladin ve gürgen ağaçlarından oluşan ormanıyla, adeta cennet gibi bir vadidir. Bu özellikleri dolayısıyla yöre sakinleri tarafından titizlikle korunan Çat Vadisi, günümüzde turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bir destinasyondur. Karadeniz’in meşhur dağlarıyla çevrili olan Çat Vadisi, Çamlıhemşin’e bağlı olup, Ayder Yaylası’nın 15 kilometre güneybatısında yer almaktadır. Hemşin ve Elevit derelerinin kesiştiği bir noktada bulunan vadi üzerinde, aynı zamanda Çat deresi ve Çat Köyü yer almaktadır. Çat Köyü, asırlık ahşap konakların süslediği, muazzam manzaraya sahip bir köydür. Bu konakların bir kısmı gelen misafirler için pansiyon olarak hizmet vermektedir. Ayrıca Çat Vadisi yolu üzerinde birçok tarihi taş köprü bulunmaktadır. Rize’de gezilecek yerler listesine mutlaka eklenmesi gereken Çay Vadisi, kaçırmak istemeyeceğiniz güzellikte bir yer! El değmemiş bir doğaya ve balta girmemiş ormana sahip olan Çat Vadisi, doğaseverlerin ve gezginler uğrak duraklarından biridir ve vadi içerisinde birçok kamp alanı bulunmaktadır. 
36. Fırtına Deresi 
Rize’nin ve hatta Karadeniz’in simgelerinden biri olan Fırtına Deresi, dillere destan, filmlere konu olmuş bir deredir. 1177,03 km²’lik yüzölçümü ile Doğu Karadeniz’in en geniş havzalı akarsularından biri olan Fırtına Deresi’nin uzunluğu ise yaklaşık 58 kilometredir. Fırtına Deresi Çamlıhemşin ilçe sınırları içerisinde, Kaçkar Dağları’nın yamaçlarından akan derelerin birleşimiyle oluşmuş bir dere olarak, Ardeşen’den Karadeniz’e dökülmektedir. Doğal sit alanı olarak koruma altına alınmış olan Fırtına Deresi üzerinde, bugün rafting gibi su sporları yapılmakta ve bu alanda eğitimler verilmektedir. Fırtına Deresi üzerinde, görenleri kendine hayran bırakan birçok tarihi taş köprü bulunmaktadır. Köprüler üzerinde sık sık fotoğraf çekip, muhteşem manzaranın tadını çıkaran kafilelerden oluşan turistlere rastlamak mümkün. Gürül gürül akan hırçın su sesleri ve insanı alıp götüren manzarası ile Fırtına Deresi, Rize’de gezilecek yerlerin başında gelen bir güzelliktir. 
37. Andon İçmeleri 
Rize il merkezine 20-25 kilometre uzaklıkta yer alan Andon İçmeleri, Küçükçayır köyü sınırları içinde yer almaktadır. Denizden yüksekliği 800 metre olan Andon İçmeleri, ormanlarla kaplı, tertemiz havası olan ve içerisinde yemek yiyip, çay içebileceğiniz lokantaları bulunan turistik bir yerdir. Andon içmelerinin en önemli özelliği ise, şifası dillere destan olan Andon suyudur. Yoğun talep gören Andon İçmeleri, yerli–yabancı her turistin ve yöre halkının Andon suyundan içip, yeşilin her tonunu içinde barındıran muazzam orman manzarasının tadını çıkardığı bir tesistir. Andon suyunun mide ve bağırsak hastalıklarına, böbrek rahatsızlıklarına ve romatizmaya iyi geldiği söylenmektedir. 
38. Şimşirli İçmeleri 
Rize’de, İkizdere–Ovit yolu üzerinde bulunan Şimşirli İçmeleri, bölgenin doğal su kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Doğal maden suyu niteliğinde olan Şimşirli İçmeleri, oldukça şifalı olup; böbrek taşı rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenmektedir. Karayolu üzerinde eski bir asma köprü vasıtası ile ulaşılan Şimşirli İçmeleri’nde, yemek yiyip dinlenebileceğiniz bir tesis de bulunmaktadır. Oldukça güzel bir manzaraya sahip olan ve yemyeşil bir orman içinde yer alan, kokusuz, berrak ve şifalı suyuyla meşhur Şimşirli İçmeleri, mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri! 
39. Pileki Mağarası 
Rize, İyidere ilçesine bağlı Çiftlikköy’de bulunan Pileki Mağarası, Rize mutfağına özgü olan hamsikoli(hamsili ekmek) ve mısır ekmeğinin pişirilmesinde kullanılan ”pileki” hammaddesinin çıkarmak için insan eliyle oluşturulmuş yapay bir mağaradır. M.Ö. 2300’lü yıllarda başlayan süreç 1970’li yıllara kadar pileki taşı çıkartılmak için yöre halkı tarafından sürdürülmüştür. Restorasyonu ve ışıklandırma çalışmaları tamamlanarak turizme kazandırılan Pileki Mağarası, birçok tünelden oluşmaktadır. Ayrıca mağaranın içinde birçok gölet ve kuyu bulunmaktadır. 
40. Çayeli Haremtepe Çay Bahçesi 
Rize’nin en turistik noktalarından biri olan Çayeli Haremtepe Çay Bahçesi, her yıl özellikle yaz aylarında binler turist tarafından ziyaret ediliyor. Filmlerde ve çay reklamlarında sık sık gördüğümüz Rize’nin en meşhur çay bahçesi olan Haremtepe çay bahçesi, eski adı ”Çeçeva” olan Haremtepe Köyü’nde bulunuyor. Nizamlı ve müthiş görüntüsüyle dikkat çeken çay bahçesi, sahibi olan Kenan Çiftçi tarafından her yıl özenle düzenleniyor. İnsanların fotoğraf çekmek ve sosyal medyada paylaşabilmek için kilometreler kat ettiği Haremtepe Çay Bahçesi, mis gibi taptaze çay kokusunu içinize çekip, yemyeşil doğanın tadını çıkarabileceğiniz harika bir yer! Dolayısıyla Haremtepe Çay Bahçesi’nin Rize’de gezilecek yerler listesine mutlaka eklenmesi gerekiyor! 
41. Kaçkar Dağları Milli Parkı 
Büyük bir kısmı Rize, Çamlıhemşin sınırları içerisinde; kalan kısmı ise Artvin ve Erzurum sınırları içerisinde yer alan Kaçkar Dağları Milli Parkı, 51 bin 550 hektarlık bir alandan oluşmaktadır. 1994 yılında milli park ilan edilen Kaçkar Dağları, aynı zamanda Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından koruma altına alınması gereken 200 ekolojik sıcak bölgeden biri olarak gösterilmiştir. Rize’de turizme katkıda en çok paya sahip olan Kaçkar Dağları Milli Parkı, her yıl yerli ve yabancı binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Öyle ki 2018 yılı verilerine göre ocak ve temmuz ayları arasında Kaçkar Dağları Milli Parkı’nı ziyaret edenlerin sayısı 284 bin 90 olarak belirtilmiştir. Akarsu, dere, buzul gölleri, ormanlık arazi, Alpin çayır ve orman altı florası, endemik çiçek türleri ile oldukça zengin bir doğaya sahip olan Kaçkar Dağları, hayvan varlığı olarak da zengin bir bölgedir. Karadeniz bölgesinin en yüksek noktalarını oluşturan Kaçkar Dağları’nın yüksekliği kimi yerlerde 4 bin metreye kadar ulaşmaktadır. Kaçkar Dağları’nda en az 100 buzul gölü, 40 kadar kırsal yerleşim bölgesi, Ayder ve Verçenik Yaylası gibi birçok yayla bulunmaktadır. 
42. Akyamaç Şelalesi Tabiat Parkı 
Rize, Pazar–Hemşin yolu üzerinde bulunan Akyamaç Şelalesi Tabiat Parkı, henüz yeni keşfedilmiş ve Rize’nin turizm varlığına kazandırılmış doğal bir yapıdır. Pazar’a 18 kilometre, Hemşin’e ise 2,5 kilometre uzaklıkta yer alan Akyamaç Şelalesi, Hemşin-Ortaköy Mahallesi’nde, sığ karma bir orman içinde bulunmaktadır. 13 metrelik bir debiye sahip olan Akyamaç Şelalesi ve çevresindeki zengin bitki örtüsüne sahip olan 50 hektarlık alan Doğa Koruma ve Milli Parklar Rize 12. Bölge Müdürlüğü tarafından milli park olarak ilan edilmiştir. Akyamaç Şelalesi, ulaşımı zor bir lokasyonda olduğu için son dönemlere kadar keşfedilememiştir. Lakin keşfedildikten sonra hemen koruma altına alınıp, ziyarete açılan şelale, gerçek bir cennet görünümündedir. Akyamaç Şelalesi, doğal görüntüsü, yemyeşil bir orman içerisinde gürül gürül akan suları ile son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin gözde yerlerinden biri haline gelmiştir. 750 metrelik yürüyüş yolu, 18 metre uzunluğundaki ahşap asma köprü, yaklaşık 200 metre uzunluğunda ahşap yürüyüş yolu, 6 kameriye ve 1 ahşap kır lokantasından oluşan Akyamaç Şelalesi, Rize’de gezilecek yerler dendiği zaman akla ilk gelen doğa harikalarından biri olmaya aday! 
43. Arapdüzü Mesire Alanı 
Rize’nin Güneysu ilçesinde bulunan Arapdüzü Mesire Alanı, 2014 yılında yapımı tamamlanan ve hizmete açılan doğal bir park alanıdır. Güneysu Kaymakamlığı tarafından yaptırılan alan, 106 hektarlık bir arazi üzerine konuşlanmıştır. 1 kilometre uzunluğunda yürüyüş parkuru ve gözetleme kulelerine sahip olan Arapdüzü Mesire Alanı’nda, asma, ahşap ve taş köprüler, oturma ve piknik alanı da mevcut. Kıbledağı Köy sınırları içerisinde yer alan Arapdüzü Mesire Alanı, 800 metre yükseklikte, sahilden 25 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Arapdüzü Mesire Alanı, son dönemlerde ülkemize yoğun ilgi gösteren Arap turistlerin de yoğun ilgisi ve beğenisiyle karşılaşıyor. Alanın en popüler noktasını ise Arapdüzü Şelalesi oluşturuyor. Yöre halkının anlattıklarına göre çok eski zamanlarda Arap kervanlarının geçtiği bir yer olan park alanı, bu özelliği dolayısıyla Arapdüzü olarak anılagelmiş ve oluşturulan yapının adı da buna uygun olarak Arapdüzü Mesire Alanı olarak belirlenmiştir. Ziyaretçilerin her türlü ihtiyacı düşünülerek tasarlanmış olan alanda, kamelya, kır evi, kadınlar ve erkekler için mescid ve bir Bosna Kardeşlik Çeşmesi bulunuyor. 
44. Çamlık Dinlenme Yeri 
İkizdere–Ovit Yaylası yolu üzerinde bulunan Çamlık Dinlenme Yeri, çam ağaçlarının ortasında, ailenizle, eşiniz ve dostunuzla yemyeşil doğanın, mis gibi havanın tadını çıkarıp, piknik yapabileceğiniz bir yer. Yola oldukça yakın olan Çamlık Dinlenme Yeri içerisinde, bir alabalık tesisi, dinlenme tesisi ve bir de otel bulunmaktadır. Rize’de gezilecek yerler listesine mutlaka eklenmesi gereken Çamlık Dinlenme Yeri, gittiğiniz için pişman olmayacağınız harika bir tesis! 
45. Gürcüdüzü Mesire Alanı 
Rize’nin Fındıklı ilçesinde bulunan Gürcüdüzü Mesire Alanı, Yaylacılık Müzesi ve Kamping Alanı olarak planlanarak oluşturulmuş doğal bir tesistir. Denizden yüksekliği 910 metre olan Gürcüdüzü, 35.565 metrekarelik bir arazi üzerinde konumlanmıştır. Birçok yayla yolu için geçiş noktası olan Gürcüdüzü Mesire Alanı, yürüyüş parkuru, dinlenme alanları, çeşmeler, piknik alanları ve tarihi Rize evlerinden oluşmaktadır. Alanda 17 kilometre boyunca tarihi taş evler, ahşap serenderler ve ”mezre” adı verilen yerleşmelerle donatılmış olan Gürcüdüzü Mesire Alanı, son zamanlarda popüler bir turizm merkezi haline gelmiştir. Dolayısıyla eşsiz güzelliği ve manzarasının yanı sıra Rize’ye ve yayla kültürüne ait her şeyi bir arada bulabileceğiniz Gürcüdüzü Mesire Alanı’nı sizler de Rize’de gezilecek Yerler listenize eklemelisiniz! 
46. Dağmaran 
Dağmaran, bir taraftan Rize’nin merkezini ve uçsuz bucaksız Karadeniz’i; diğer taraftan ise Handüzü, Çağrankaya, Kaçkar, Ovit Dağları ve Verçenik Yaylası’nı kuş bakışı gören bir tepe üzerine konumlanmış bir tesistir. Rize il merkezinden 4 kilometre kadar yukarıda yer alan Dağmaran, Karadeniz’in yöresel yemeklerinin servis edildiği restoran–kafe olarak 2004 yılından bu yana hizmet vermektedir. Dağmaran, bir yandan yemyeşil şehir, masmavi deniz ve heybetli dağ manzarasının tadını çıkarıp; diğer yandan Rize’nin enfes lezzetlerinden tadabileceğiniz bir yer. Dolayısıyla Rize’ye gitmişken, uğramanız gereken yegane yerlerden birinin Dağmaran olduğunu söyleyebiliriz. Dağmaran tesisinde, Rize’nin meşhur çayını içmeyi ve karşınızdaki muhteşem manzarayı, güzel bir fotoğrafla ölümsüzleştirmeyi sakın unutmayın! 
47. Ziraat Botanik Çay Bahçesi 
Rize’nin simgelerinden bir diğeri de Ziraat Botanik Çay Bahçesi’dir. Şehir merkezine 2 kilometre uzakta, bir tepe üzerinde bulunan Ziraat Botanik Çay Bahçesi, şehrin ve Rize Kalesi’ni kuş bakışı gören, panoramik manzaraya sahip olan bir çay bahçesidir. Bahçe içi Rize’nin kendisine has usulüyle yemyeşil bitkiler, ağaçlar ve rengârenk çiçeklerle donatılmıştır. Bu özelliği dolayısıyla misafirlerine doğayla baş başa, huzurlu ve dingin bir ortam sunan Ziraat Çay Bahçesi, bir günde ortalama 4–5 bin kişi tarafından ziyaret ediliyor. Ziraat Çay Bahçesi’nin hemen yanında, çayın işleniş aşamalarını görebileceğiniz küçük bir çay fabrikası bulunuyor. Bizzat ÇAYKUR tarafından işletilen müessesede, dünyadaki en lezzetli çayı içeceğinizden emin olabilirsiniz. Tavşankanı çayınızın yanında atıştırmalık olarak, meşhur Rize simidinden almayı sakın unutmayın! 
48. Ilıca Köyü Kaplıcası (Ridos) 
İkizdere ilçesine bağlı olan Ilıca Köyü Kaplıcası, Ridos Otel bünyesinde hizmet veren şifalı su kaynaklı bir kaplıcadır. Her yıl ülkemizin dört bir yanından şifa bulmak için gelen insanlarla dolup taşan kaplıcanın, romatizmal hastalıklar ve eklem ağrıları içim tamamlayıcı tedavi niteliğinde olduğu söylenmektedir. Tamamıyla doğal yeraltı su kaynağına sahip olan Ilıca Köyü Kaplıcası, biri 70 derece diğeri ise 72 derece sıcaklığa sahip olan iki termal kaplıcadan oluşmaktadır. Konaklama, İyi düzeyde hizmet olanaklarına sahip olan ve içerisinde bir de Türk hamamı, spa ve masaj merkezi bulunan Ridos Otel’de hizmet veren kaplıca ve otel konaklama fiyatları kış ayların 60–90 TL’den; yaz aylarında ise 100 TL-180 TL’den başlamaktadır.

11 Haziran 2017 Pazar

Çağatay Akman – Sensin Benim En Derin Kuyum Şarkı Sözü

Çağatay Akman – Sensin Benim En Derin Kuyum Şarkı Sözleri

Sensin benim en derin kuyum
Bak bu da benim en kötü huyum
Neden bu kadar serin suyun
AnIamadım zor oyun

Yüzük biraz pahaIı ve yaşantımız ucuz
YoIumuz yokuş
Kokuşmuş hayaIIer içinde yok oImuşuz

Sensin benim en derin kuyum
Bak bu da benim en kötü huyum
Neden bu kadar serin suyun
AnIamadım zor oyun

Yine bir gece yarısı kaIdım yaInız uçurumda
ÖIüme karışıyor gövdem
Güneşi görmedi öfkem
Gitsem de öIsem, kaIsam da dönsem

Sensin benim en derin kuyum
Bak bu da benim en kötü huyum
Neden bu kadar serin suyun
AnIamadım zor oyun

Yüzük biraz pahaIı, yaşantımız ucuz
YoIumuz yokuş
Kokuşmuş hayaIIer içinde yok oImuşuz

Sensin benim en derin kuyum
Bak bu da benim en kötü huyum
Neden bu kadar serin suyun

AnIamadım zor oyun. Çağatay Akman – Sensin Benim En Derin Kuyum Klip

 

21 Mayıs 2017 Pazar

Türkiye’deki ''Dizi Sektörü” geleceğinin araştırmasını yayınladı

Türkiye’de Dizi Sektörü” araştırmasını yayınladı. Araştırma, Türkiye’de dizi sektörü, televizyon izleme alışkanlıkları, yapım şirketlerinin ciroları ve Türk dizilerinin ekonomiye katkısını ele aldı.

Deloitte Türkiye TMT Lideri ve Ortağı Tolga Yaveroğlu konuya ilişkin görüşlerinin de yer verildiği açıklama şu şekilde:

"Günlük hayatımızda gittikçe daha fazla yer almaya başlayan dizilerle ilgili bir çalışma yapmamızın başlıca nedeni, sektör paydaşlarının nitelikli veriye olan ihtiyacını dizilerle ilgili oluşturduğumuz veri tabanındaki bilgilerle karşılaştırmak, her sezon yayına giren yeni dizilerin yarıdan fazlasının sezon sonunu göremediği sektörümüzün belli başlı sorunlarını ele almak ve özellikle yurtdışı pazarlarda rekabet gücünün daha da artması için öneriler sunmaktır.”

Türkiye’de reklam yatırımının yarısından çoğu hala televizyona gidiyor

Türk izleyicisi 2008 yılında günde ortalama 4.4 saat televizyon izlerken, internetin yaygınlaşması ve artan online video izleme oranı etkisiyle bu rakamın günümüzde ortalama 3.9 saate düştüğü görülüyor.  Düşüşe rağmen Türkiye, günlük ortalama televizyon izleme süresi bazında 3.5 saatlik OECD ortalamasının üstünde yer alıyor. Dijital reklam yatırımlarında 2009’dan bu yana yaşanan yıllık ortalama %30’luk büyümeye karşın Türkiye’de televizyon, medya yatırımlarında %58’lik bir payla hala açık ara en çok tercih edilen mecraların başında geliyor.  Bu oran Avrupa’da %25, dünya genelinde ise %40 düzeyinde bulunuyor.

Türkler en çok romantizm dizilerini seviyor

2013-2014 döneminde prime timeda yayınlanan programların süre olarak dağılımına bakıldığında % 62.5’luk ortalama ile diziler ve bunların tekrar bölümleri birinci sırada yer alıyor. Buna ek olarak izleyiciler, farklı dizi temaları arasında en çok romantizm öğeleri barındıran dizileri beğeniyor. Dizi izle sonraki kendisine prime timeda en fazla yer bulan program türünün ise %17’lik bir pay ile yarışma ve eğlence programları olduğu görülüyor.

Uzun dizilerin sebebi finansal nedenler

Rapora göre reklam süreleri de dâhil olmak üzere Türkiye’deki dizilerin % 60’ının uzunluğu, 120 ile 180 dakika arasında değişirken, 60 dakikanın altında süren diziler diğer birçok ülkenin aksine Türkiye’de neredeyse yok denecek kadar az. Gelişmiş ülkelere göre daha uzun olan dizi sürelerinin Türkiye’de önümüzdeki dönemde kısalmayacak olması da, araştırmada öne çıkan sonuçlardan bir diğeri olarak karşımıza çıkıyor.

Bunun en önemli sebebi ise reklam sürelerine kısıtlama getirilmesi ile oluşan finansal nedenler... Ayrıca dizi tekrarları ve özetleri, yayıncı kuruluşlar için önemli bir ek gelir kaynağı olmaya devam edecek. Öyle ki dizi tekrarları ve özetler yayınlanan toplam dizi süresinin yaklaşık % 60’ını oluştururken, yeni bölümler sadece % 40’ını oluşturuyor. Bilinirliği yüksek dizilerin tekrarları ya da özetleri de izleyiciler tarafından rağbet görüyor;  son sezonda gün bazında yapılan analizde ilk beşte yer alan programların yaklaşık % 14’ü sadece dizi tekrar ve özetlerinden oluşmakta. Prime time in yaklaşık 17’si de yine dizi özet ve tekrarlarından oluşuyor.

Deloitte Danışmanlık Müdürlerinden Özen Demircan ise konuya ilişkin olarak “Her sezon yayına giren 60-70 civarındaki dizinin yarısından fazlası, yoğun rekabet nedeniyle sezon sonunu göremiyor. Son dört yayın dönemi incelendiğinde, yayına başladığı sezon iptal edilen dizilerin %22’sinin henüz ilk 6 bölüm içinde, %29’unun ise 7. ve 12. bölümler arasında iptal edildiğine şahit olduk.

Artan rekabetle birlikte ilk bölümlerde dizilerin yayından kaldırılma oranı da son yıllarda hızla artıyor. İzleyiciler kurguda ya da oyuncu kalitesinde belli bir seviyeyi tutturamayan yapımlara alternatiflerin bolluğu nedeniyle ilgi göstermiyor; yayıncı kuruluşlar da genelde prime timeda yayınlandığı için kanalın genel performansını olumsuz etkileyebilecek reyting performansı düşük bu yapımlara karşı sabırlı olamıyorlar” dedi.

En uzun süre yayında kalan dizi: ‘Arka Sokaklar’

Araştırmaya göre, 2013-2014 yayın sezonu sonu itibariyle yayında olan diziler arasında bölüm sayısı dikkate alındığında en uzun haftalık dizilerin başında 336 bölümle Arka Sokaklar dizisi geliyor. Onu, Kurtlar Vadisi Pusu (229 bölüm) ve Çocuklar Duymasın (156 bölüm) dizileri takip ediyor.

Dizilere bölüm başına ödenen meblağ, dizinin türü, rekabet durumu, senaryo gibi faktörlere bağlı olarak farklılık gösterse de dizilerin yapım maliyetleri 200 bin ile 700 bin dolar arasında değişiyor. Bu tutarın içerisinde en büyük maliyet kalemini oyunculara ödenen ücretler oluşturuyor; ünlü oyuncuların oynadığı büyük yapımlarda oyuncu maliyetlerinin payı %45’e kadar ulaşabiliyor.

Dizi ihracatı gelirleri 2008 - 2013 yılları arasında 15 kat arttı

Araştırmaya göre Türk dizileri, yakın geçmişte Ortadoğu ve Arap ülkelerine bölüm başına ortalama 500 dolar civarında satılırken, kalite ve bilinirlikteki artış ile bu fiyat bölüm başına 200 bin dolar seviyelerine kadar çıkıyor. Balkan ülkeleri ve Arap dünyası ile sahip olduğumuz bağlar (http://tv.akturkticaret.net/) ile fiziksel yakınlığın da etkisiyle dizi ihracatı gelirlerinin 2008’deki toplam 10 milyon dolarlık seviyesinden, 2013’de 150 milyon dolarlık seviyeye ulaşarak 15 kat arttığı tahmin ediliyor.

Dizi ihracatı Türkiye’ye olan ilgiyi de artırıyor, örneğin dizilerin yayınlandığı ülkelerde yapılan araştırmada; 2011 ile 2012 ve 2013 yılları karşılaştırıldığında uçuş arama motorlarında Türkiye’yi arayan kişi sayısı iki katına çıktığı belirtiliyor. Türk yapımcılarının son dönemdeki kurgu, çekim kalitesi ve oyunculuk alanlarındaki gelişen performans grafiğini devam ettirmeleri halinde, Türk dizilerine olan ilginin artarak devam edeceği öngörülüyor.

Hızla büyüyen yapım sektöründe kurumsallaşma ihtiyacı daha da artmaktadır

Dizi sektörüne yönelik spesifik devlet teşviklerinin olmaması, sektördeki yoğun rekabet, geleneksel televizyon kanalları dışındaki internet, ağları gibi potansiyel satış kanallarının henüz emekleme aşamasında olması sektör oyuncularını yapımcı kuruluşların sürdürülebilir bir yapıda faaliyet göstermelerinin önündeki en büyük engellerden birisidir.

Yapımcılar şu aşamada televizyonlardan bölüm başına alınan ücretler ve başarılı diziler için yurt dışındaki kanallara yapılan satışlardan elde edilen gelirlerle operasyonlarını devam ettiriyorlar. Burada da çok ciddi bir rekabet bulunuyor; gelir gider dengesini ve nakit akışını iyi yönetemeyen, doğru projeleri seçip başarılı bir şekilde hayata geçiremeyen, kurumsallaşma konusunda son bölüm izle kendini geliştiremeyen yapım şirketleri, başarısızlık oranının bu denli yüksek olduğu bir piyasada riskleri daha iyi yönetme ihtiyacı ile karşı karşıya olacaklar.

30 Ağustos 2015 Pazar

Bu yıl anzer balında 2 tonluk rekor üretim gerçekleşti

Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Osman Civelek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anzer balının, İkizdere'nin Anzer Yaylası'nda 3 bin - 3 bin 500 rakım arasında, 200'e yakın arıcı tarafından yaklaşık 3 bin kovanda üretildiğini söyledi. Civelek, 2015 yılında bal üretiminde iyi bir sezon geçirdiklerini belirterek şunları dile getirdi: "Sezonun başında biraz ümitsizdik ama daha sonra havaların düzelmesiyle sezon iyi geçmiştir.

Üreticilerimizden ilk etapta bin 400 kilo bal aldık ve bu balları tahlil için hacettepe Üniversitesi'ne gönderdik. Tahlillerimiz müspet geldikten sonra bu ballar kooperatifimiz ve üyelerimizin huzurunda ambalajlanıp, mühürlendikten sonra tüketicilerimize sunulacaktır. Fakat tüm üreticilerimiz henüz ballarını getirmedi. Gelecek olan ballarımız var ve bunlarla beraber 2 tonun üzerinde bu yıl bal üretimi yapmış olacağız." Civelek, 20 Eylül 2015 tarihinden itibaren anzer balını tüketicilerine sunacaklarını belirterek, "Bizim hiç bir yerde bayimiz veya kooperatifimiz bulunmamaktadır.

Devlet zirvesinden, bakanlarımızdan ve milletvekillerimizden talepler alıyoruz. Rize Valiliği bu yıl da 20 kilo bal talep etti. Onlar vasıtasıyla devlet büyüklerimize balımız gidiyor. Suudi arabistan Kralı'na dahi giden ballarımız var" diye konuştu. Kooperatif Başkanı Civelek, "Bu yıl ilk defa Anzer Yaylası'ndaki mera ve otlak alanların kooperatifimiz ortağı ve diğer köyümüz halkından çiftçi ailelerine anzer balı üretmek amacıyla Rize Valiliği tarafından tahsis edilmesi neticesinde Anzer balı üretimimiz rekor bir seviyede gerçekleşmiştir. Son 30 yılın en verimli bal hasadını yaptık. Yani Anzer Yaylası'ndan hayvancılığı tamamen kaldırmamız Anzer balı üretimimizde bir patlama olmasına sebep oldu" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: http://rizeballari.blogspot.com.tr/